UEFA Avrupa Ligi’ni Villareal Kazandı. Peki Neden Baş Altı İspanyol Takımları Avrupa’da Başarılı Oluyorlar?

UEFA Avrupa Ligi’nin son şampiyonu İngiliz Manchester United’ı mağlup eden İspanyol temsilcisi Villareal oldu. İspanya’nın Avrupa kupası kazanması elbette bir sürpriz değil ancak UEFA Avrupa Ligi yakın tarihine baktığımızda ilginç bir sonuçla karşılaşıyoruz. 2003’te Valencia’nın şampiyonluğu ile başlayan süreçte toplam 18 kupa sahibini buldu. 18 kupanın 11’i İspanya takımları tarafından kazanıldı. Hatta 2 sefer de her iki finalist de yine İspanya takımlarıydı.

Devam etmeden önce bu takımlara kısaca bir göz atalım:

Valencia1 Kez Kazandı2003-04
Sevilla6 Kez Kazandı2005-06, 2006-2007, 2013-14, 2014-15, 2015-16, 2019-20
Atletico Madrid3 Kez Kazandı2009-10,2011-12, 2017-18
Villareal1 Kez Kazandı2020-21
Espanyol1 Kez Finalist2006-07
Athletic Bilbao1 Kez Finalist2010-11
Son 20 Yılda UEFA Avrupa Ligi’nde Final Oynayan İspanya Takımları

Öncelikle baktığımızda İspanya Ligi’nin tüm baş altı takımları neredeyse final oynamış. Listede tek eksik takım Real Sociedad olarak gözüküyor.

Unutmadan şunu da ekleyelim, önümüzdeki yıl kupayı kim alacak bilmiyoruz ancak final Sevilla’nın sahasında oynanacak. Pandemi koşullarının da yavaş yavaş geride kalmaya yüz tuttuğu düşünülürse seneye bir İspanyol takımı daha finale çıkarsa seyirci desteği ile çok daha avantajlı olacak.

Peki İspanya Takımlarına Ne Oluyor da Bu Kadar Başarı Geliyor?

Tarihsel olarak zaten İspanya oldukça başarılı. Şampiyonlar Ligi tarihinde 18 Şampiyonluk, 11 Finalle diğer tüm büyük ülkelerin önündeler. UEFA Avrupa Ligi’ndeki başarı ise son 20 yılda oldu. Daha öncesinde 84-85 ile 85-86 yıllarında Real Madrid üst üste iki kez kupayı kazanmıştı.

İspanya Ligi’nde son 20 yıllık kadro değerlerine baktığımızda Barcelona ve Real Madrid’in geri kalan gruptan ayrıştığını görüyoruz. Zaten bu iki kulübü de her zaman Şampiyonlar Ligi’nde final etaplarında görüyoruz.

Bu dönemde iki takım da aslında biraz da dönemimizin yıldızlarıyla bu farkı oluşturdular. Bir tarafta Lionel Messi diğer tarafta Cristiano Ronaldo vardı. Ancak her ikisinin de dönemi bitmek üzere. Ronaldo zaten İtalya Ligi’ne giderek dengeyi bozdu. Messi de geçen yıl gitmek üzereyken kulüpte kaldı.

La Liga’da 2020-21 sezonu değerlerine baktığımızda da dengenin bozulduğu görülüyor. Kulüp değerlerinde ilk beş sıraya bakalım:

Barcelona 823 Milyon Euro
Atletico Madrid 750 Milyon Euro
Real Madrid 730 Milyon Euro
Sevilla 370 Milyon Euro
Real Sociedad 345 Milyon Euro

Gördüğünüz üzere Ronaldo sonrası Real Madrid’de büyük bir erime olmuş, Barcelona’nın gerisinde kalmış. Hatta bu arada Atletico Madrid de arayı kapatıp bir üste çıkmış. Daha önce Atletico sportif başarıda öne geçiyordu ancak bu kadro değerine yansımıyordu.

2011-12 sezonunda Simone yönetimindeki Atletico Madrid UEFA Avrupa Ligi şampiyonu olduğunda kadro değeri 200 milyon Euro civarında idi. Bu değer Real Madrid’in üçte biri kadarıydı.

Atletico Madrid’in kadro değerinin neredeyse üçte birini ise bugün Galatasaray forması giyen Arda ve Falcao, toplam 64 Milyon Euro ile oluşturuyordu.

Atletico, bu iki büyük kulübe kadro değeri ile ulaşırken, diğer kulüplerde de hareketlenme var. UEFA’yı 6 kez kazanan Sevilla 370 Milyon Euro’yu buldu. Real Sociedad ise 350 Milyon Euro değere sahip. Bu iki takımı toplandığınızda ancak bir Barcelona ya da Real Madrid ediyor ancak bu bile geçmişte görülmeyen bir durumdu.

Bu beşliyi ise 200 Milyon Euro bandıda üç kulüp Valencia, Athletic Bilbao ve Valencia takip ediyor.

İspanya Ligi’nin Orta Sıra Takımları Avrupa’nın Kalburüstü Kulüpleri Haline Geldiler

Şu ana kadar toplam 8 kulüp saydık. Real Madrid ve Barcelona malum Şampiyonlar Ligi’nde. Ancak diğer 6 takım Avrupa Ligi’nde mücadele eden takımlar. Son 20 yılda Avrupa Ligi’ni kazanan takımlar bu altı takım içinde. Sadece Real Sociedad henüz bu kupayı kazanmadı. Ancak bu yıl son 32’ye kalmış ve bu yılın finalisti Manchester United’a elenmişlerdi.

Aslında konu burada Avrupa Süper Ligi’ne de bağlanıyor. Gerek Barcelona gerekse Real Madrid eski ezici güçlerini kaybettiklerinin farkındalar ve hala güçlüyken kendi kontrolleri altında bir lig kurmaya çalıştılar. Avrupa Süper Ligi ilk açıklandığında ligin diğer takımlarının kim olabileceği hakkında bir yazı kaleme almıştık: Yeni Avrupa Süper Ligi’nin Değeri Ne

Bu yazıda bahsettiğimiz üzere Avrupa Süper Ligi’ni kuran takımların en zayıfları 500 milyon euroluk Milan ve 550 milyon euroluk Arsenal’di. Bu lige dahil olabilecek iki büyük Bayern ve PSG 800 milyonluk kadrolara sahipti ve katılmayı reddetmişlerdi. Bunların haricinde ise iki tane daha 500 milyon euro üstü takım bulunuyordu: Dortmund ve Red Bull Leipzig.

Avrupa’da Orta Sınıf Kulüp Sayısı Çok Az

Dolayısıyla 300 milyon euroluk kulüplere bakmışlardı orada ise Ajax, Lyon ve Monaco dışında Avrupa’da başka bir kulüp yoktu. 200’lere indiğimizde ise Lille, Porto, Benfica üçlüsü bulunuyordu.

Bu saydığımız kulüplerin çoğu ise Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden takımlar. Dolayısıyla Şampiyonlar Ligi bileti alamayan ancak kadro değeri diğer Avrupa kulüplerinden yüksek olmaya başlayan İspanyol takımları UEFA Avrupa Ligi’ne ambargo koyuyorlar.

Bu ambargonun şiddetini düşüren tek bir şey var o da Şampiyonlar Ligi’nden elenen takımlar. UEFA Kupası’nda bu sistem 2000’den beri uygulanıyor ve o yıl Şampiyonlar Ligi’nden elenen Galatasaray yine bir başka Şampiyonlar Ligi takımı Arsenal’i yenip kupayı kazanmıştı. O yıldan beri toplam 6 takım Şampiyonlar Ligi’nden gelip UEFA Kupası’nı müzesine götürdü. Buna karşın bu kulüpler ise 11 kez final oynadılar.

Bu durum aslında Avrupa futbolundaki sıkışmışlığı da gösteriyor. Avrupa Süper Ligi’nin kurulma denemeleri de buna bir işaret. ASL’yi kurmaya çalışan 12 takımın yanı sıra bu ekonomik güce sahip Bayern Münih, Borussia Dortmund, RB Leipzig ve Paris Saint Germain kulüpleri var. Yani toplam 16 kulüpten bahsediyoruz. Çıtayı 300 milyona indirdiğimizde bile ancak 19 kulübe ulaşabiliyoruz.

Ve yine tüm bu kulüpler de sadece büyük liglerden geliyor. Sadece Hollanda’dadan Ajax ve PSV listeye giriyor. Portekiz’den Porto ve Benfica var.

Türkiye, Belçika ve Rusya liglerinden ise bu grupta takımlar bulunmuyor. Rus ve Belçika takımları 100-200 milyon euro bandıda iken Türkiye’deki takımlarımız ise birkaç sene öncesinde bu grupta yer alırken son döviz kuru hareketleriyle birlikte 100 milyon euro bandının biraz gerisinde kaldılar.

Tabii ki her şey kadro değeri demek değil. Bu yıl kupayı kazanan Villareal, Sivasspor’dan kendi sahasında üç gol yemişti. Sivasspor’un neredeyse yedeksiz çıktığı bu maçı 5-3 Villareal kazanmıştı. Ancak doğru bir yapılanma ile birlikte yeterli kadro derinliği olursa başarılı olmak hiç zor değil.

Bu yıl Avrupa Ligi biraz küçülecek.

UEFA Avrupa Ligi; Şampiyonlar Ligi’nden elenenler yine bu seneki sayılarda ve güçlerde olacak. Ancak Avrupa Ligi oynayacak takımlar biraz daha yoğun olacak. Örneğin geçen yıl Sivasspor gruplarda oynama hakkı kazanırken bu yıl Fenerbahçe, Trabzonspor gibi kulüplerimiz bu seviye için mücadele ettiler. Diğer ülkelerde de bu şekilde oldu. Celtic, Rangers, Anderlecht, Olympiakos gibi kulüpleri yine de Avrupa’da görmeye devam edeceğiz. Eskiden Şampiyonlar Ligi’nden Elendikten sonra Avrupa defterini kapatırlarken artık bir başka kupada devam edebilecekler. Örneğin geçen yıl bu sistem uygulansaydı. Beşiktaş, iki tur sonrası elenmemiş olacak ve yeni turnuvada yoluna devam ediyor olacaktı.

Bu nedenle Avrupa Ligi şampiyonları yine aynı gruptan gelmeye devam edecek. Yine İspanyol kulüplerini finalde görmemiz olası.

Ancak yeni turnuva ise fırsatlar açıyor. Kalbur üstü kulüpler yani 500 milyon üstü değere sahip takımlar Şampiyonlar Ligi’nde son 16’da, 300 milyon Euro üstü değere sahip olanlar Avrupa Ligi’nde son turları oynarken, 100-200 milyon euroluk kulüpleri ise Konferans Ligi’nde son turlarda görebileceğiz. Kulüplerimiz biraz iyi olurlarsa bu turnuvalarda finaller gelmesi işten bile değil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam