Her devrim kendi çocuklarını yer
Danton
Fransız düşünür George Jacques Danton’un Fransız İhtilali için söylediği işte bu söz Türk Futbolu’nu özetlemeye yetiyor maalesef. Türk futbolu kulüpler bazında yıllardır yapılan hataların ekonomik karşılığını çok ağır ödemeye devam ediyor.
Ancak her devrim işlerin iyiye gidişini temsil etmiyor. 1990’lardan beri gündemde olan endüstriyel futbol ile Türk Futbolu’nun deneyimi bir facia ile sonlandı. Hesapsız kitapsız harcamalar, hacmi şişirilmiş transferler hatta yayın hakları sözleşmeleri ile futbolumuz birkaç yıldır can çekişiyor.
Hemen hemen her kulüp içinden çıkılması zor bir batakta ve devletin ekonomik birimleri olaya müdahil olarak hastaya suni teneffüs yapmaya çalışıyorlar.
Hal böyle olunca da kaçınılmaz olarak futbolumuzun tarihi değerleri birer birer yitip gidiyorlar.
Bugün ise sıra Manisa’ya Manisaspor’a geldi. TFF 3. Lig 1. Grup’ya mücadele etmeye çalışan Manisaspor sezonun sonuna yaklaşırken sadece 1 galibiyet alabildi ve toplam 12 puan ile haftalar öncesinden profesyonel liglere veda etti. Böylece, bir kaç sezon önce başlayan serbest düşüş sonlanmış oldu. Muhtemelen bu Manisaspor’u profesyonel alanda son görüşümüz olacak.
Öte yandan Manisa futbola elbette kayıtsız kalmıyor. 1994’te Büyükşehir’e bağlı olarak kurulan sonra da adı Manisa Futbol Kulübü olan değişen diğer Manisa kulübü ise Manisaspor’a tezat oluşturuyor. Manisa FK, TFF 2. Lig’de namağlup olarak yoluna devam ediyor ve yakın rakibine maç fazlasıyla 15 puan fark atmış durumda. Manisaspor amatöre düşerken, aynı sezon Manisa FK TFF 1. Lig’e yükselmiş olacak.
Maalesef futbolumuzun kısa özeti olan bu durum ilk kez yaşanmadı. Gaziantepspor, amatöre giderken yerine gelen Gaziantep FK şimdi Süper Lig’de. İzmir’in devlerinden Göztepe, aynı akibeti yaşadı ve Aliağa Spor Kulübü ile isim değişikliği yaparak profesyonel arenada tutunabildi. Bir diğer örnek ise yine Süper Lig’de yer alan Yeni Malatyaspor. Yeni Malatyaspor, gerçek Malatyaspor’un aksine sarı-kırmızı değil sarı-siyah renklere sahip.
Maalesef sorunlu olan kulüpler bu kadarla sınırlı değil. Muhtemelen Eskişehirspor da benzer bir sonla karşı karşıya. Bu sezon TFF 1. Lig’e veda edip 2. Lig’e düştüler. 1. Lig’de sorun yaşayan bir diğer kulüp ise Bursaspor. Bursaspor’un tek şansı güçlü bir altyapıya sahip olması. Tıpkı Altınordu örneğinde olduğu gibi kendi öz kaynakları ile 1. Lig’de tutunabildiler ama yetenekli oyuncularını da aynı sebepten ellerinde tutamıyorlar.
Son günlerde futbolumuzda geçmişe sahip çıkma başlığı altında şampiyonluklar aranıyor. Ancak dört büyük takımın borç durumu da iç açıcı değil.
Her sene birkaç kulüp daha bu sarmal içinde yok olup yerine taklitleri geliyor. Sanki EA Sports FIFA oyunu için Türkiye’den kulüp lisanslarını alamamış da ligi oyundaki ligi taklit kulüplerle doldurmuş gibi. Gaziantepsporlar yerine Gazişehir’ler, Manisa Spor Kulübü yerine Manisa FK’lar ve niceleri.
Büyük kulüplerimiz de bu sarmalın baş aktörü olarak aynı sonla karşılaşabilirler. Şampiyonluk sayıları ile övünürken, yenilerini elde etme hayali kurarken olanları da kaybedebilirler.
Bu gidişle Kadıköy Spor Kulübü, Dolmabahçe Jimnastik Kulübü, Hasnun Galip İdman Yurdu gibi yeni suni kulüplerimiz olabilir.
Demedi demeyin…