Gaziantep’te Kriz! Kulüpler Yönetilebiliyor mu?

Bir önceki yazımız olan Yeni Yabancı Kuralının Anadolu Takımlarına Etkisi isimli yazımızda Gaziantep Futbol Kulübünün bu yılki müthiş çıkışından bahsetmiştik.

Yazımızın odak konusu gereği yapılan kaliteli yabancıların kulüplerin başarılarına nasıl etki ettiğini irdelemiştik. Bu sezona bakışımızda da Gaziantep FK’nın uzun süre devam eden yenilmezlik serisini ile üst sıralara yükseldiğini ve yıllar önce Gaziantepspor’un gerçekleştirdiği gibi şampiyonluğa oynayabileceğinden bahsetmiştik.

Ancak bu yazıdan sonra gelişmeler tam tersine seyretti ve maalesef Türk futbolunda sık sık gerçekleşen olaylar zincirinin bir diğer örneğini tekrar yaşadık.

Gaziantep FK’da Ne Oldu?

Gaziantep’in başarılı serisi kadar teknik direktörü Marius Şumudica’nın olayları da gündeme geliyordu. Şumudica başarılı olduğu kadar yerinde duramayan futbol yüzlerinden biri.

Sezon boyunca Şumudica defalarca Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu PFDK’ya sevkedilmiş ve bir seferinde 4 maç ceza olmak üzere pek çok ceza almıştı.

Şumudica’nın Ceza Aldığı PFDK Kararlarından Biri

Kulüpte bardağı taşıran olay ise Şumudica’nın kendisinin başarılı grafiğine rağmen sezon sonu bitecek olan sözleşmesi için kulübün henüz bir adım atmadığını açıklaması oldu.

Üstelik kendisine Arap ülkelerinden cazip teklifler geldiğini ama burada mutlu olduğunu ve reddettiğini açıkladı.

Şumudica bu açıklama ile de yetinmedi oyunculara cebinden para verdiğini, başkanın o kadar paran varsa kulübe de ver dediğini de açıkladı. İlgili basın toplantısı gündeme geldi.

Şumudica’nın Olay Yaratan Röportajı

Bu röportaj sonrası kulüp önce Şumudica’ya yeni bir sözleşme teklifi yapıldığını açıkladı fakat Şumudica teklifin komik bir rakam olduğunu söyledi ve ipler koptu.

Birkaç gün sonra oynanan karşılaşmada Gaziantep FK uzun süre sonra ilk kez yenildi. Maç sonrası ise kulüpten gönderildi.

Şumudica’nın Rövanşı Çabuk Oldu

Şumudica’nın işsiz günleri ise çok uzun sürmedi, birkaç gün sonra teknik direktörlük koltuğu boşalan Çaykur Rizespor Şumudica ile anlaştı. Üstelik Rizespor Şumudica ile anlaştıktan sonraki ilk maçını Gaziantep ile oynadı.

Şumudica, yine yapacağını yaptı Rizespor’daki geçici teknik direktöre verdiği taktiklerle Rizespor’un eski takımı Gaziantep FK’yı 3-0 yenmesini sağladı.

Ancak henüz Şumudica’nın Rizespor’la anlaşması resmileşmiş değil.

Sonuç

Gaziantep FK yönetimi kötü bir kriz yönetimi gerçekleştirdi. Çok başarılı bir seri devam ederken, Şumudica ile olan ekonomik anlaşmazlığı bu boyuta getirmemesi gerekiyordu.

Gaziantep daha önceden de yönetimsel sorunlarla boğuştu. Bir dönem yine liderliğe oynayan, ve o dönem acaba şampiyon olur mu denen Gaziantepspor bu testten geçememişti. Daha sonra yaşanan olaylardan sonra Gaziantepspor hızla düşüşe geçti ve bölgesel amatör liglere kadar düştü.

O dönem Gaziantep Büyükşehir Belediyespor olarak ikinci ligde yer alan diğer profesyonel takım Gaziantep FK olarak isimlendirilmiş ve aldığı desteklerle hızla Gaziantepspor’un yerine geçmişti.

Bir diğer deyişle Gaziantep FK, Gaziantep’in futboldaki ikinci şansı diyebiliriz. Maalesef, son günlerde yaşanan bu olaylar Gaziantep FK’nın yaşadığı ilk başarısız yönetim örneği olarak akıllarda kaldı.

Peki Gaziantep’te Ya Da Diğer Şehirlerde Başarı Nasıl Gelir?

Kulüplerimizin başarılı olabilmeleri için, sadece çok iyi tesislere ya da çok iyi bir kadroya sahip olmaları gerekmiyor. Camianın da arkasında durması, kulübün iyi yönetilmesi gerekiyor.

İstanbul’da geçmişi ve taraftarı olmayan bir Başakşehir’in istikrarlı bir şekilde iyi yönetilince şampiyon olabileceğini gördük. Anadolu’da da Bursa ve Trabzon bunu kanıtladı.

Trabzon ve Bursa gibi camialar kenetlendiğinde ve istikrarlı başarılı bir yönetimi olduğunda şampiyon olabiliyorlar. Bu sadece bu iki şehir için geçerli değil. Ciddi bir taraftar desteği olan, şehir ekonomisi güçlü pek çok şehir aynı başarıyı yakalayabilir. Gaziantep kuşkusuz bu şehirler arasında belki de ilk sırada.

Bursa ve Trabzon’un yaptığını Adana, Kayseri, Konya, Eskişehir, Samsun, Kocaeli, Sakarya, Antalya ve elbette Gaziantep’in yapamaması için bir sebep yok.

Reçete aslında çok basit. Öncelikle camialar kulübü yönetebilecek bir istikrar sağlayabilecek, ticareti iyi bilen kulübü seven bir yönetim seçecekler. Burada şehirlerin ekonomik büyüklükleri önemli. Yukarıda saydığım şehirlerde mutlaka şehrin yerlisi olan bu görevi başarıyla yapabilecek patronlar var.

Devlet tesis eksikliklerini de hızla tamamladı. Artık bu şehirlerin hepsinde çok iyi stadyumlar var. Kulüp tesisleri az çok herkeste var. Her ne kadar pandemi etkisi olsa da hepsinin belli bir taraftarı var. Ki başarı geldikçe tüm şehri arkasına almaları da zor değil.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam